Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi

Ölünceye Kadar Bakma Akdi Nedir?

Ölünceye kadar bakım akdi, Türk Borçlar Kanununun 611. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

“Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını ya da bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.”

Toplumda yaşlı, bakıma muhtaç, yalnız, ileri tarihlerde bakılıp gözetilme ihtiyacı duyan, hayatlarını güvence altına tutmak isteyen insanların malvarlıkları ile ölüme bağlı bir tasarrufta bulunarak rahat etmelerini amaçlayan bir sözleşme tipidir. Bu düzenleme ile toplumun sosyal boşluğu doldurmak amaçlanmıştır.

Ölünceye Kadar Bakma Akdi Şekil Şartına Tabi Midir?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz. Sözleşme resmi şekilde yapılmalıdır. Sözleşme noter huzurunda ya da Sulh Hukuk Hakimi önünde düzenlenmelidir. Taraflar arasında adi yazılı şekilde yapılmış olan sözleşmeler sonuç doğurmayacaktır.

Ölünceye Kadar Bakma Akdinin Hukuki Niteliği Nedir?

Ölünceye kadar bakma akdi, sözleşmenin taraflarına karşılıklı borç yükleyen (ivazlı) bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirmeyi; bakım borçlusu da bakım alacaklısını Borçlar Kanunu md. 611’de belirtilen şekilde ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlüğü altına girer.

Bakım alacaklısının sözleşmenin düzenlendiği sırada özel bir bakıma muhtaç olması şart değildir. Yani bir kişi sağlıklı iken gelecekte rahat edebilmek adına böyle bir sözleşme ile bir başka kişiye malvarlığı değerini devredebilir. Bakım alacaklısının sözleşmeden kısa bir süre sonra hayatını kaybetmiş olması da sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 1992/8348 E., 1992/8696 K., 29.09.1992) Her ne kadar Yüksek Mahkeme içtihadı bu yönde olsa da her durum özelinde değerlendirme yapılması gerekmektedir.

Ölünceye Kadar Bakma Akdinde Muvazaa

Uygulamada bu sözleşmelerle ilgili olarak en sık karşılaşılan hukuki sorun muvazaa (danışıklı işlem)’dir. Bunun anlamı, sözleşmenin taraflarının 3. kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayacak şeklide gizli anlaşma ile kendi aralarında bir ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlemesidir. Bu halde taraflar, genellikle mirastan mahrum bırakmak ya da daha az pay almasını istedikleri bir kişiye karşı asıl iradeleri bağışlama olsa da kendi aralarında ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenleyerek mal kaçırmaya çalışırlar.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun yazımızın en alt kısmında yer alan 01.04.1974 tarihli ve ½ sayılı kararında İnançları Birleştirme Kararı’na göre miras bırakanın (bakım alacaklısının) ölünceye kadar bakılıp gözetmesi karşılığı yaptığı temlikin muvazaalı olup olmamasının belirlenebilmesi için şu hususlar önemlidir:

  • Sözleşme tarihinde murisin (miras bırakan, bakım alacaklısı) yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, (miras bırakanın böyle bir sözleşme yapmaya ihtiyacı olup olmadığının tespiti açısından önemlidir)
  • Sözleşmeye konu mal varlığının toplam malvarlığına olan oranı (makul sayılabilecek bir oranda kalıp kalmaması açısından önemlidir)

İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/14-648 E., 2007/621 K.

…Kuşkusuz bakım borçlusunun bakıp gözetmek yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp, ikametgah temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, taraflarına kişisel hak sağladığı için, tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri, bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler.


Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/16711 E. , 2020/410 K.

…Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu’nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.


Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4759 E. , 2020/315 K.

…Somut olayda, özellikle davacı tanıklarının beyanlarından mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, satış suretiyle dava dışı …’e devredilen taşınmazların hiç kullanılmadan davalıya devredildiği, mirasbırakanın bu işlemleri yaptıktan çok kısa bir süre sonra da hastalandığı ve öleceği düşüncesiyle kendisi ile aynı ismi taşıyan, beraber yaşadığı tek erkek evladı davalı …’e 10 adet taşınmazını kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla ölünceye kadar bakma akdiyle temlik ettiği sabittir. Mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdini daha az miktarda taşınmaz devrederek sağlama imkanı varken, mamelekinin büyük bir kısmını temlik ederek makul karşılanabilecek sınırı aştığı da görülmektedir. Mahkemenin, satış ve ölünceye kadar bakma akdi ile yapılan tüm temliklerin muvazaalı olduğu yönündeki tespiti doğrudur.


Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/18069 E. , 2020/303 K.

…Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.


Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15399 E. , 2019/6597 K.

…Somut olayda; yukarıda değinilen ilke ve olgular tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar mahkeme gerekçesinde davalının bakım görevini yerine getirmediğine yer verilmiş ise de, ölünceye kadar bakım akitlerinde bakılmadığı ileri sürme hakkı bakım alacaklısına aittir. Mirasçılar tarafından bakım alacaklısına bakılmadığını ileri sürülürse bunun dinlenmesine yasal olanak yoktur. Kaldı ki, bakım alacaklısı sağlığında dava açmadığına göre bakıldığının kabulü zorunludur. Ayrıca davacı tanık dahi bildirmemiş olup, toplanan deliller ile temlikin mal kaçırma amaçlı olduğu iddiası usulünce kanıtlanamamıştır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.


Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/451 E. , 2019/6461 K.

…6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).
Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.


Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/10133 E. 2007/11890 K.

…Ölünceye kadar bakım akdi konusunda sıklıkla karşılaşılan bir diğer uyuşmazlık ise tarafların borcunu yerine getirmemesinden doğan sözleşmeye aykırılık iddiasıdır. Bakım borçlusunun, bakım alacaklısına karşı sözleşme gereği bakım borcunun yerine getirmemesi halinde bakım alacaklısı sözleşmenin feshi ile tapu iptal ve tescil talebinde bulunabilir.


Avukat Burak Eğri

“Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi” için 15 yorum

  1. İyi günler biz ölene kadar bakma sözleşmesi yapmak istiyoruz dedemin taşınmaz mülkiyetini bana devretmek istiyor hepsini devredebilir mi ayrıca ev devri için dask isteniyor ama bizim eve dask yaptırılmadı yaptırmamız gerekiyor mu yoksa olmadan da devredebiliyor muyuz yardımcı olursanız sevinirim

    1. Merhaba,
      Ölünceye kadar bakma akdi ile malların devri konusu teknik bir konu olmakla birlikte bu konuda hukuki yardım almadan işlemleri yapmanız ileride aleyhinize sonuçlar doğmasına neden olabilir. Tapuda gayrimenkul devri için DASK poliçesi sunulması şu an zorunlu olduğu için taşınmaza DASK yaptırmanız gerekmektedir.

  2. Ben babam için bakım sözleşmesi yaptım babamın malvarlığının toplam 1/50 sine tekabül ediyor bu malları tapuda üzerime almadım şimdi mahkeme kararı gerekiyor 8 kardeşiz annem hayatta ben bakıyorum mahkeme de dava açtım ama dava kabul edilmedi şimdi beni işimden çıkarıp köye getiren babamdır ben bana bir şeyler vermesi şartıyla köye döndüm ben üstüme düşeni yaptım ama şu an ben sadece 20yılımı kaybettim ortada kaldım ne yapmalıyım daha üst mahkemeler gitmedim

    1. Merhaba,
      Karar verilmiş olsa da kesinleşmemiş bir dava söz konusu. Özellikle kanuni süreleri kaçırarak mağduriyet yaşamamanız adına bu konuda bir avukattan profesyonel yardım almanız tavsiye ediyoruz.

  3. Sayın Burak Bey, babam sağlığında mal varlığını eşit olarak bizlere paylaştırdı. Benim dışımda iki ağabeyim var. Kendine ait bir bodrum katı kaldı sadece. 1989 yılından beri aktif olarak ben maddi yardım yaparken ağabeylerimden böyle bir talep gelmedi. Hatta aileme aynı şehirde bulunmadığımdan dolayı yarım günlük bir bakıcı tuttum. Onun parasını da ben veriyorum. Babam sağ ve 92 yaşında.Üstündeki son bodrum katını bana vermek istiyor. Sanıyorum ölünceye kadar bakım anlaşması varmış. Kendi kabul ediyor. Bunu yapmak istiyoruz. Ancak kalan bu son dairenin bakım anlaşması sonucu benim üstüme geçme durumunda ağabeylerim bir hak iddia edebilirler mi? Ben bu evi üstüme almak istememin nedeni herhangi birisi elden ayaktan düştüğünde onlara yatılı bir bakıcı tutup bu bakıcıya bu evde kalma imkanı tanımak. Bu arada ailem 1989 yılında tapusu bana ait olan evde oturuyorlar ve kendilerine ait evden de kira alıyorlardı. Bu ev 3 senedir boş. Bu evi tadilat yaptırmak istiyorum. ilerisi için hazırlamak amacıyla. Bu paralarda benden çıkıyor. Bu nedenle bu bodrum katının onlara geçmesini annem ve babamda istemiyor. Ne yapabilirim. İsmimin internette saklı kalmasını arzu ediyorum. Çok teşekkür ederim.

    1. Merhaba,
      Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım alacaklısına bakımınız karşılığı söz konusu dairenin tarafınıza devri mümkündür. Bu konuda bir hukukçudan profesyonel yardım almanızı tavsiye ederim.

  4. Selamlar…ben uzaktan bir akrabamızın tüm mal varlığını toplam 12 tapulu arsasını ölünce bakma akdi ile tam 8 yıl önce aldım..8 yıldır bu erkeğe bakıyorum..şu an yaşı 87..eşi ve bir kız çocuğu vefat etti kimsesi kalmadı..fakat uzaktan benim gibi babasının amcasının torunları var sadece en yakın…bu anlaşmayı bozabilirler mi..bütün bakım sözleşmesinin akitlerini yerine getirdik noterden sağlık raporu ile aldık..teşekkürler

  5. Selamlar…ben uzaktan bir akrabamızın tüm mal varlığını toplam 12 tapulu arsasını ölünce bakma akdi ile tam 8 yıl önce aldım..8 yıldır bu erkeğe bakıyorum..şu an yaşı 87..eşi ve bir kız çocuğu vefat etti kimsesi kalmadı..fakat uzaktan benim gibi babasının amcasının torunları var sadece en yakın…bu anlaşmayı bozabilirler mi..bütün bakım sözleşmesinin akitlerini yerine getirdik noterden sağlık raporu ile aldık..teşekkürler

  6. Babam 20 dönüm fındık bahçesinin 12 dönümünü bana 17.02.2003 yılında ölünceye kadar bakma akdi ile verdi.2016 yılında babam ölünce kardeşlerim beni mahkemeye verdi .14aydır dava devam ediyor usülden karşı tarafın avukatı bilirkişi lere it ieaz etti 5.000 tl yi yatırmadılar üçüncü mahkemede yatmasa dava usülden red olacakmış para yatar ise de davayı kaybedeceklermiş .doğrumudur.sağlıcakla kalın.

  7. Annem ile anneannem arasın da 1994 yılın da ölünceye kadar bakım anlaşması yapılmış ama annem 1999 da vefat etti.iki erkek kardeşi var annemin.annemin vefatın da gelmediler anneannem de bakım anlaşmasını benim ve kardeşimle devam ettirmek istedi ben de kabul ettim.2005 yılın da kardeşim de vefat etti.2016 yılın da da anneannem de vefat etti.ama anneannem sağlığın da yatalak olmadi 90 yaşın da öldü ama.ayni evde de kalmadık ama evlerimiz çok yakın.tum ihtiyaçlarını yemeğini temizliğini alacaklarını sağlık durumlarını falan yerine getirdik.dayimlar dava açtılar bakılmadığı gerekçesiyle.bu davada şansım nedir

  8. Teyzem evli degil ve cocugu yok olene kadar bakma akdi ile 2 evini annemin uzerine gecirdi ancak teyzemin babasindan 5 uvey kardesi annesinden 2 uvey kardesi var. o kisiler ileride bu akdi bozabilirmi ayrica uzun zamandir babasindan olan kardesleri ile kendisinden mal kacirma konusyla alakali 15 yildir mahkemelik

  9. merhaba annanem kanser oldu ve bakimini tumunu annem yapti olmeden iki ay once olunceye kadar bakma akdi sozlesmesi yaptilar ananem vefaat etti evi annemin uzerine gecti . daym dava etti mahkeme 1 . bucuk yil surdu davayi kazandik . tapu tescil iptal muris muavazasi ve tenkis istemi reddedildi . ancak istinaf mahkemesi ne verdiler simdiki sutec nasil isleyecek ne kadar surer bilgi verirmisiniz . birde davayi kazabma ihtimalleri ne .. tesekkur ederim

    1. Merhaba, istinaf mahkemesince yapılacak inceleme neticesinde olumlu ya da olumsuz bir karar verilecektir. Verilecek olan karara karşı tarafların Yargıtay nezdinde temyiz hakkı bulunmaktadır.

Avukata Sor

Diğer okurlarımızın da faydalanması amacıyla sorunuz bu sayfada yayımlanacaktır. İletişim bilgileriniz gizli tutulacaktır.

Sorunuzla ilgili ek bilgi almak veya bilgi vermek için size ulaşabiliriz. Telefon numaranız gizli tutulacaktır.